Son zamanlarda “zona” olarak bilinen ve kısaca “zona” olarak adlandırılan cilt hastalığında bir artış olmuştur. Genellikle yaşlıları etkileyen hastalık artık gençleri de etkilemeye başladı. Gençlerde görülme sıklığının arttığını belirten Dr. Çetinkunar, günümüzde gençlerin yaşadığı yüksek düzeydeki stres ve kaygının bağışıklık sistemini baskılayarak virüsün yeniden ortaya çıkmasına neden olduğunu vurguladı.
“KALP İLE DE KARIŞABİLİR”
Zona hastalığının “su çiçeği” sonrasında görüldüğüne dikkat çeken Dr. Çetinkunar, şöyle konuştu: “Herpes zoster, su çiçeğine benzer şekilde kabarcık, döküntü ve ağrı oluşumuyla kendini gösteren bir hastalıktır. Nedeni Varicella Zoster (VZV) adı verilen bir virüstür. En sık yüz, sırt, karın, göğüs ve leğen kemiği bölgelerinde görülür. Su çiçeği geçirmiş veya aşı olmuş kişilerde virüs vücutta hareketsiz kalır. Ancak bağışıklığınız düştüğünde zayıflar ve yorgun olursunuz. , bu uyuyan virüs yeniden canlanıyor.
Hastalar öncesinde şiddetli ağrı, yanma, yanma ve kaşıntı hissederler. Bu hastalık genellikle vücudun sağ veya sol tarafını etkiler. Tipik deri döküntüleri 1-5 gün sonra ortaya çıkar. Döküntüler ortaya çıktığında teşhis daha kolay olur. Hastalar etkilenen bölgede şiddetli ağrı hissederler. Ancak göğüs bölgesi tutulduğunda hastalar hissedilen şiddetli ağrı nedeniyle kalp krizi geçirdiklerini düşünebilirler.”
“KÖRLÜĞE ULAŞIRSINIZ”
Zona hastalığının bulaşma riskinin bulunmadığını vurgulayan Dr. Çetinkunar, şöyle konuştu: “Zonadan sonra suçiçeği geçirmemiş biri varsa su çiçeğine yakalanabilir. Tedaviye erken başlamak çok önemlidir. İlk 3 gün içinde belirtiler tedavi edilirse hastalığın seyri kolaylaşacaktır. Aksi takdirde hasta özellikle uzun süre ağrı çeker. “Baş bölgesinde görülen zona belirtilerinden bazıları, bazı hastalarda körlüğe yol açabilecek ciddi bir duruma dönüşebilir” dedi.
“RİSK GRUPLARINA AŞI YAPILMALI”
Dermatoloji uzmanı Dr., herpes zoster aşısı olduğunu belirtti. Deniz Çetinkunar, şunları söyledi: “Artık aşıları kullanmaya başladık. Özellikle risk grubunda aşı yapılmasını öneriyoruz. Zona hastalığının başlama riski arttığı için 50 yaşın üzerindekilerin, kanser tedavisi görenlerin ve bağışıklık sistemi zayıf olanların zona aşısını yaptırmalarını istiyoruz” dedi.
İHA