“Altılı Masa” üyelerinden ve eski Ulusal İttifak üyesi DEVA partisi, son seçimlerde umduğunu bulamadı. 31 Mart yerel seçimlerine kendi logosu ve ismiyle katılan DEVA, yüzde 0,33 oy alarak 11. sırada yer aldı. Bu sonuçlar partide tedirginlik yarattı ve Babacan'ın liderliği sorgulanmaya başlandı. 2. Olağan Büyük Kongresi'ni eylül ayında yapmayı planlayan parti, son dönemde Babacan'ın rakibi olarak ortaya çıktı.
DEVA'DA ÇATLAK: BABACAN'A KARŞI OLMAK İÇİN BEN DE BURADAYIM!
DEVA Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Avukat Salih Efe, geçtiğimiz günlerde bir otelde düzenlediği basın toplantısıyla partisinin genel başkanlığına adaylığını açıkladı. AA'nın haberine göre, kendisi de dahil olmak üzere bazı üyelerin parti yönetimine yönelik eleştirileri olduğunu belirten Efe, şunları söyledi: “Mevcut duruma karşı çıkıyorlar ve partimizin zamanla dağılacağını asla kabul edemiyorlar. Genel kurulda demokrasiyi ve çoğulculuğu sağlamak için parti içinde bir muhalefet grubu oluşturduk. “Cumhurbaşkanlığı adayı olmaya karar verdim. Partimizi yeni bir ruh, vizyon, tarih ve yeni yüzlerle yeniden canlandıracağımıza ve işbirlikçilerimizin ilk kuruluşundan bu yana bize gösterdiği güveni yeniden kazanacağımıza inancımız tamdır.” dedi.
Efe, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı eleştirerek, “Kuruluşundan bu yana partiyi kamuoyuna açıkladığı gibi yönetemeyen Ali Bey'e karşı çıktığım ve her iki partiye de umut olduğum için bunu MUTLAKA YAPMALIYIM” dedi. Milletimiz, Türk siyasetinde yasal hakkım olan bu demokratik yarışın içindeyim.” Ben de ‘Ben de varım’ diyorum.” şeklinde bir açıklama yaptı.
ADAY OLMAYA NASIL KARAR VERDİNİZ?
Bu açıklamaların ardından Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Seyhan Avşar ile görüşen Efe, gündem yaratacak açıklamalarda bulundu. Efe, nasıl koşmaya karar verdiğini şu sözlerle anlattı:
“Bunun temel nedeni parti içinde çok büyük huzursuzlukların olması. Bunun bir kısmı dışarıya yansıyor, bir kısmı yansıtılmıyor. Maalesef Türkiye'deki tüm siyasi partilerin yaşadığı sıkıntıları onlar da deneyimliyorlar. DEVA Partisi, büyük ideallerle kuruldu ama parti içi ilişkiler çok kötü yönetildi ve birçok kişi partimizden istifa etti.
Ali Babacan geçtiğimiz günlerde İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu'nu İYİ Parti genel merkezinde ziyaret etti.
“BABACAN BİR GRUPTUR”
Herkes eleştirilerini somut olarak dile getirdi ama kimse dinlemedi. Başkan Ali Babacan gruplara göre gruplandırılıyor. İsim vermek doğru olmaz. Ama bunların çoğunluğu Meclis'e girenler. Doğal olarak bir araya gelenlerin arasında Meclis'te olmayanlar da var. Ali Babacan'ın antidemokratik uygulamaları var açıkçası…
“BÜTÜN MERKEZ SAĞ PARTİLERİMİZ BÖYLEDİR, HEPSİ DİKTATÖR”
Dışarıdan herkes demokratik görünüyor. Bir politikacının ekranlarda söylediklerine inanmamalısınız. Özellikle siz gazeteciler buna inanmamalısınız. Bütün merkez sağ partilerimiz böyledir, hepsi diktatördür. Dışarıdan çok demokratik görünüyorlar ama bu merkez sağ partilerin geleneğidir ve buna kimse karşı çıkamaz. Onlar yarı peygamber rolü oynuyorlar ve eleştiren herkes aforoz ediliyor.”
“SEÇİMDE ELDE EDİLEN SONUÇLAR BÜYÜK TARTIŞMA KONUSU OLDU”
Efe: “Yerel seçimlerde partinizin oy oranı oldukça düşüktü. Bu konu parti içinde eleştiri konusu oldu mu?” Soruya şu şekilde cevap verdi:
“Mümkün mü? Parti yönetimi ve genel merkezin yönetimi çok kötü olduğu için bu sonuca ulaştık. Bu konu büyük tartışma konusu oldu. Birçok toplantı yapıldı. Partimizde çok şey konuşuruz, uzmanlar gelir gider. Ama Ali Babacan ve ekibi bildiğini yapıyor.”
31 Mart yerel seçim sonuçları
“Partinizle ne zaman bu kadar büyük bir atılım yaptınız?” Efe'nin soruya yanıtı şöyle oldu:
“Ben aslında partiden hiç kopmadım. Henüz kopmadım… Giden çok oldu. Birileri beni eleştiriyor. Çünkü Ali Babacan'a karşı yarışıyorum. Hukuk mezunuyum. Yurt dışında okudum. Birçok Avrupa Birliği projesinde çalıştım, “Babacan'la aramızdaki tek fark onun 13 yıldır bakanlık yapması. Ancak insanlar eski politikacılardan bıktı. Siyasi başarımız ortadadır.”
“BİRİNE SADAKAT ÖDEMEM GEREKİRSE BİZİM BAŞARILI OLANLARDAN NE FARIMIZ VAR?”
Efe, adaylığına partisinin tepkisini şöyle anlattı:
“Elbette tepki aldım. Adaylığımın açıklanmasına kimse gelemedi. Partimden salon vs. talebi aldım. Bu talepler de yerine getirilmedi. Ancak partiden ayrılan herkes bana destek veriyor. Birçoğuyla irtibat halindeyim. Adaylık bana kaldı ve benim aldığım eğitim bu, birilerinin rahat etmesi için bunu mücadelem uğruna yapmalıyım.' Tarikatlardan farklı mıyız? Neden 'Beyninizi şeyhlere teslim etmeyin' diyoruz? Ben niye beynimi başkana ve çevresine teslim edeyim ki? Böyle bir yönetim yok. Bin üzerinden 33 oy aldık. Ali Bey'e de bu oy oranıyla ilgili bir eleştiri gelmedi.
“BELKİ DEVA'NIN İÇİNDE KAYIYETÇİLER DE ATANIR”
DEVA partisi en büyük hatayı kendi içine kapanarak yaptı. Partiyi 5-6 kişiyle “yaparız, yaparız” diyerek düzenlemeye çalıştılar. Belki DEVA'nın bünyesinde atanan yöneticiler bile vardır.”
BAŞVURU İÇİN BU ŞARTIN YERİNE GETİRİLMESİ GEREKİR
DEVA parti tüzüğünde şöyle bir hüküm var: “Cumhurbaşkanlığı adayı olabilmek için büyük kurultay üye tamsayısının en az yüzde on beşi oranında yazılı teklif gerekmektedir.”