Yeni araştırmaya göre dünyada tip 1 diyabet vakaları 2040’a kadar ikiye katlanabilir
11 dakika ilkin
Suneth Perera, BBC Dünya Servisi
Kaynak, Getty Images
“2022 yılındayız. 100 yıl ilkin ilk kere bir çocuğa diyabet için insülin verildi fakat bu ilaca hâlâ dünyanın birçok yerinde erişmek ya oldukça zor ya da oldukça pahalı.”
Bu sözler Sydney Üniversitesi Tıp Okulu’nda Profesör olan Graham Ogle’a ilişkin.
Ogle, Lancet tıp dergisinin Diyabet ve Endokrinoloji bölümünde piyasaya sürülen ve tip 1 diyabeti inceleyen yeni bir çalışmanın yazarları içinde.
Çalışma, dünyada insüline erişimdeki zorlukların insanların yaşamı üstündeki muhteşem etkiye dikkat çekiyor ve doğru tedavi şekilleri mevcut olsaydı, bugün 3,9 milyon kişinin hâlâ hayatta olabilecek bulunduğunu tespit ediyor.
Dünyada ortalama 8,7 milyon kişinin diyabet hastalığıyla yaşamış olduğu tahmin ediliyor.
Tip 1 diyabet nedir?

Tip 1 diyabet, pankreasın insülin üretimini bırakması ve böylece kandaki glikoz miktarının artması durumunda ortaya çıkıyor.
Glikoz, kandaki en temel şeker türü ve vücut hücreleri için ana enerji deposu.
Tip 1 diyabette kan şekeri seviyeleri denetim edilemeyebiliyor ve sadece vücuda insülin enjekte edilerek yine denetim altına alınabiliyor.
Hastalık erken yaşta teşhis edilebiliyor.
Tip 1 diyabeti olan kişiler, gün içinde kan şekeri düzeylerini takip edip fizyolojik aktivite ve yiyeceklerle beraber gereksinim duyulan insülin miktarını gözlemlemek zorunda.
Bilim adamları tip 1 diyabetin nedenini kati olarak bilmiyor.
Sadece bunun genetik ya da viral enfeksiyonların pankreastaki insülin üreten hücrelere zarar vermesinden kaynaklı olduğuna inanılıyor.
2040’a kadar olay sayısı ikiye katlanabilir

Tip 1 diyabetle ilgili veriler birçok ülkede yaygın bir halde bulunmuyor.
Bu yüzden hastalıkla ilgili çalışmaların bir çok Avrupa ve Şimal ABD’daki ülkelerden gelen bilgilere dayanıyor.
Araştırmacılar, 2021 yılı için 201 ülkede tip 1 diyabetin değişik taraflarını anlayabilmek için yeni bir model geliştirdi.
Bu modelde belirli bir vakit diliminde bir popülasyondaki toplam olay sayısı, o vakit çerçevesinde gelişen vakalar, hastalıkla ilişkili ölüm oranları ve yaşam beklentisi inceleniyor.
Bu çalışmanın sonucunda 2040 yılına kadar diyabet hastalarının sayısının iki katına çıkarak 17,4 milyona yetişmesi öngörülüyor.
Çalışmaya göre şu anda diyabetin en yaygın görüldüğü 10 ülke sırasıyla ABD, Hindistan, Brezilya, Çin, Almanya, İngiltere, Rusya, Kanada, Suudi Arabistan ve İspanya.
Veriler, 14 yaş altındaki çocuklarda tip 1 diyabet vakalarının Finlandiya ve İsveç şeklinde Şimal Avrupa vatanlarında, ve Kuveyt ve Katar da dahil olmak suretiyle bazı Orta Doğu vatanlarında çarpıcı düzeyde yüksek bulunduğunu gösteriyor.

Bu yeni model ek olarak dünya genelinde şahıs başına diyabet hastalığı yüzünden kaybedilen “sıhhatli yaşam yıllarını” da tespit ediyor.
Sadece diyabet bilhassa daha yoksul ülkeleri etkilediği için bu oranlar dünya genelinde büyük seviyede farklılık gösteriyor.
Örneğin, Sri Lanka’da şahıs başına kaybedilen sıhhatli yaşam yıllarının sayısı 48.
Bu, Cenup Asya bölgesindeki en yüksek oran.
Benzeri görülmemiş bir ekonomik ve siyasal kriz ile savaşım eden Sri Lanka’da tip 1 diyabeti olan 14 binden fazla şahıs olduğu düşünülüyor.
“Yeterince insülin eğer olmazsa ne yaparız?”

13 yaşındaki tip 1 diyabet hastası Sathsarani, Sri Lanka’daki bu kişilerden bir tanesi.
Sathsarani’nin 7 yıl ilkin başka bir hastalık için tedavi alırken diyabet hastası olduğu ortaya çıktı.
Sathsarani ve annesinin ayda bir kez, insülin almak için 200 kilometre uzaklıkta, Sri Lanka’nın merkezinde devlet tarafınca işletilen bir kliniğe gitmesi gerekiyor.
Ancak ülkede oldukça sayıda tabip, ekonomik kriz yüzünden hastanelerde insülin stoklarının tükendiğini bildiriyor.
Sathsarani’nin anası, “Yeterince insülin eğer olmazsa ne yaparız? Çocuğuma ne olur bilmiyorum, endişeliyim” diyor.
Teşhis

Kaynak, Getty Images
Yeni veriler, tip 1 diyabeti olan 8,7 milyon kişiden 1,5 milyonunun yirmi yaşın altındaki çocuklar ve gençler bulunduğunu gösteriyor.
Sadece bu gençlerin yaşam beklentileri, yaşadıkları yere bağlı olarak büyük seviyede değişiyor.
Meydana getirilen araştırmaya göre, düşük gelirli bir ülkede tip 1 diyabeti olan 10 yaşındaki bir çocuğun averaj kalan yaşam süresi bir tek 13 yıl.
Yüksek gelirli ülkelerde ise bu süre 61 yıl.
Uzmanlar, çocuklarda tip 1 diyabetin erken evrede teşhis edilmesinin önemini vurguluyor.
Profesör Ogle, “Her yıl ortalama 35 bin genç hatalı teşhisler yüzünden yaşamını kaybediyor. İnsanlar diyabetin çocuklarda görülmediğini düşünüyor fakat bu doğru değil” diyor.
Önemli müdahaleler
Araştırmaya göre erken teşhis, yüz binlerce kişinin yaşamını iyileştirebilecek ve kurtarabilecek dört temel müdahaleden bir tek bir tanesi.
- Zamanında teşhis: Tip 1 diyabetten etkilenen her insana doğru zamanda teşhis koyabilsek, 2040 senesinde 668 bin şahıs daha hayatta olabilir
- İnsülin ve kontrol: Dünyada her insanın insülin tedavisine, lüzumlu testlere ve hastalıkla savaşım araçlarına erişimi olursa, 2040’ta 1,98 milyon şahıs daha hayatta olabilir
- İnsülin pompası ve glikoz seyretme teknolojisi: İnsülin pompası, gece gündüz kana oldukça azca oranda insülin veren tıbbi bir aygıt. Dünyada her insanın glikoz seyretme ve otomatik insülin dağıtım teknolojisine erişimi olursa, 2040’ta 673 bin şahıs daha hayatta olabilir
- Önleme ve tedavi: Yeni tedavileri araştırarak ve lüzumlu yatırımı yaparak, tip 1 diyabeti olan her insanın yaşam süresini ve standardını iyileştirebiliriz
Ogle, “Bu dört temel müdahale aracı küresel bir sıhhat programının parçası olarak tüm ülkelerde sunulsa, diyabeti olan insanoğlu kronik hastalık ve erken ölüm yerine sıhhatli yaşamlar sürebilir” diyor.
Hükümetlerden destek

Kaynak, Getty Images
Lancet’de piyasaya sürülen emek verme, küresel verileri kullanan canlı bir endeks aracıyla tip 1 diyabetin küresel kapsamını ve tesirini tespit ediyor.
Ogle, “Biz bu verileri ülkelerle paylaştık. Diyabeti olan gençlerin ve yetişkinlerin sayısını ve ek olarak ülkelerdeki ölüm oranlarını belirledik” diyor ve sözlerine devam ediyor:
“Artık insanların hükümetlerine gidip, ‘bizi desteklemeniz gerekiyor, tedavi süreçlerimizi iyileştirmeniz gerekiyor. Şu sebeple bunu yapmış olursanız insanoğlu daha sıhhatli olabilir ve yaşam kurtarabilirsiniz’ diyebilir.”
Yoruma kapalı.