İstanbul Sözleşmesi İngiltere’de yürürlüğe girdi: Hükümet neden eleştiriliyor?

göçmen

Kaynak, Getty Images

1 Kasım 2022, 15:02 +03

Güncelleme 7 saat ilkin

İngiltere’de imzalandıktan 10 yıl sonrasında onaylanan İstanbul Sözleşmesi, göçmen hanımefendileri ev içi şiddetten korumuş olan maddeye konulmuş olan çekince ile bugün yürürlüğe girdi. Hanım hakları örgütleri, İngiltere’nin 59. Madde’ye koyduğu çekinceyi bir kez daha eleştirdi.

Internasyonal Af Örgütü İngiltere Şubesi Direktörü Sacha Deshmukh yazılı açıklamasında, hükümetin, hanımefendileri ev içi şiddete karşı korumak için “yeterince adım atmadığını” kaydetti:

“Hükümet sözleşmenin 59. Maddesi’ne sessiz sedasız çekince koyarak, bu ülkede yaşayan en savunmasız durumdaki bayanların bir kısmını, doğrusu göçmen hanımefendileri yüz üstü bırakmaya devam ediyor.”

Teşkilat, hükümetin bu kararıyla, hükümlerini hiçbir temelde ayrımcılık yapmadan uygulama zorunluluğu getiren sözleşmenin temel ilkelerinden birine de “aykırı davrandığını” belirtti.

İstanbul Sözleşmesi’nin 59. Maddesi, bir ülkede eşi ya da partnerine bağlı olarak oturma izni bulunan hanımefendilere sertlik görmeleri halinde eş ya da partnerlerinden bağımsız şekilde ikamet verilmesini öngörüyor.

Söz mevzusu maddede, “Bağımsız oturma izninin verilmesine ve süresine ilişkin koşullar iç hukuk tarafınca belirlenir” deniyor.

‘Hanımefendiler istismardan kaçınma ile sınır dışı içinde seçim yapmak zorunda bırakılmamalı’

Eski İçişleri Bakanı Priti Patel bu yıl içinde İngiltere’nin sözleşmeyi 59. Madde’ye çekince koyarak onaylayacağını açıkladığında, hanım ve göçmen hakları örgütleri bu karara tepki göstermişti.

80’den fazla teşkilat imzaladıkları açık mektupta, kararın göçmen hanımefendileri dirimsel destekten yoksun bırakacağını ve istismarcı eş ve partnerlere cesaret vereceğini kaydetmişti.

İnsan Hakları İzleme Örgütü de bu kararın, ikamet izinlerinin iptal edileceği korkusuyla ev içi sertlik mağduru göçmen hanımefendileri resmi kurumlara başvurmaktan alıkoyacağını söylemişti.

Teşkilat’ten Hillary Margolis, “Hiçbir hanım istismardan kaçınma ile muhtemelen sınır dışı edilme içinde seçim yapmak zorunda bırakılmamalı” demişti.

Hükümet ise bu mevzuda son sonucu vermek için Göçmen Hanımefendilere Destek adlı pilot programından çıkacak verileri beklediklerini açıklamıştı.

Pilot emek harcamayı yürüten Southall Black Sisters adlı teşkilat ise çalışmanın odağının değişik bulunduğunu belirterek, hükümetin 59. Madde’yi onaylamak için neticeleri beklemesine gerek olmadığını savunmuştu.

İstanbul Sözleşmesi, hanımefendilere ve kız çocuklarına yönelik sertlik ile ayrımcılığa karşı savaşım için 2011 senesinde İstanbul’da imzalandı.

2012 senesinde sözleşmeyi imzalayan İngiltere, 10 yıl sonrasında Temmuz’da sözleşmeyi onayladı. Gecikme, hanım hakları savunucuları ve muhalefetteki milletvekilleri tarafınca tepkiyle karşılanmıştı.

Özetlemek gerekirse “İstanbul Sözleşmesi” ismiyle anılan “Hanımefendilere Yönelik Sertlik ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ni ilk imzalayan ve onaylayan ülke olan Türkiye, geçen yıl Cumhurbaşkanlığı kararıyla sözleşmeden çekilmişti.

Hükümetin bu sonucu hanım hakları örgütleri ile muhalefetin tepkisini çekmiş, protesto gösterileri düzenlenmişti.

Çekilme kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle oldukca sayıda dava açılmıştı.

Danıştay 10. Dairesi, iptal ve yürütmenin durdurulması istemini 2’ye karşı 3 oyla reddetmişti.

Yoruma kapalı.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Privacy & Cookies Policy