Gülşen’in 3 yıla kadar hapsini isteyen iddianame kabul edildi, ilk duruşma 21 Ekim’de

6 Eylül 2022

Berza Şimşek | BBC Türkçe

Gülşen

Kaynak, DHA

30 Nisan’da verdiği bir konserde İmam Hatip Liselilere atıfta bulunduğu sözleri nedeniyle ev hapsinde tutulan sanatçı Gülşen Bayraktar Çolakoğlu hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. Gülşen, 21 Ekim’de hakim karşısına çıkacak. Sanatçının ev hapsinin de devamına karar verildi.

BBC Türkçe’nin gördüğü iddianamede Gülşen’e, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. maddesinde düzenlenen “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçlaması yöneltiliyor. 

Sanatçının 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi isteniyor.

İddianamede aralarında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kadın ve Demokrasi Vakfı’nın (KADEM) ve Gaziantep Önder İmam Hatipliler Derneği’nin de bulunduğu 702 müşteki yer alıyor.

48 sayfalık iddianamede Gülşen’in söz ve beyanları sonucu “halkın sosyal sınıf bakımından farklı özelliklere sahip bir kesiminin, diğer bir kesim aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik edildiği, ayrımcılığa maruz bırakıldığı” öne sürülüyor.

Söz konusu ifadelerin kamuya açık bir yerde sarf edildiği belirtilen iddianamede, kendileri veya yakınları İmam Hatip Lisesi mezunu olan çok sayıda kişinin şikayetçi olduğu kaydediliyor.

İddianamede ayrıca “soruşturmaya konu mezkur söz ve beyanların halkın bir kesimi nezdinde tahrik konusu olup, tahrik edilenler nazarında endişe yaratacak şekilde bir etki oluşturarak kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı” savunuluyor.

Gülşen'in avukatı Emek Emre

Kaynak, Instagram / Emek Emre

Gülşen’in avukatı Emek Emre: Ev hapsinin devamı hukuksuz

BBC Türkçe‘ye son gelişmeleri değerlendiren sanatçının avukatı Emek Emre, ev hapsinin devamı kararının “hukuksuz” olduğunu söyledi, kaldırılması için yeniden başvuruda bulunduklarını belirtti.

“Kanunların eşit olarak uygulanmadığı düşüncesindeyiz. Bunu da ev hapsinin kaldırılması talebimize ilişkin dilekçemize yazdık” diyen Emre, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İsnat edilen suçun ağırlığı, kişinin bu fiili gerçekleştirirkenki kastı, iki kişi arasındaki bir şakalaşma oluşu, hepsine bakıldığında ev hapsinin uygulanmaması gerekir.”

Adli kontrol tedbirlerinin yargılamalar sağlıklı yapılabilsin diye uygulandığını hatırlatan Emre, şöyle konuştu:

“Adli kontrol uygulanmasın demiyoruz, öyle bir haddimiz de yok. Fakat kanun, konutu terk etmemekle uygulanan kontrolün tutuklamadaki gibi hürriyeti bağlayıcı olduğunu söylüyor. Tutuklamada geçen her süre, kişinin cezaevinde yatacağı süreden düşer. Ev hapsi de bu minvalde bir tedbir. Ev hapsinde geçen her iki gün, tutuklamada geçen bir gün gibi cezadan düşer. 

“Hukukçular Gülşen Hanım için, ‘Ceza alsa bile yatarı olmayan bir kişiyi neden tutukluyorsunuz?’ diyor. Tutuklama ‘yatarı yok’ denerek kaldırılırken, yine cezadan düşülmesi gereken ev hapsi tedbiri uygulanıyor. ‘Hukuksuzluk yapılıyor’ dememizin nedeni bu.”

Tenzip zaptında ev hapsi kararının devamının gerekçesinin belirtilmemesini de eleştiren Emre, “Mahkeme tenzip zaptı da olsa, ara karar da olsa, duruşma tutanağı da olsa kararına bir gerekçe sunmak zorunda. Burada hiçbir gerekçe belirtilmeden ev hapsinin devamına karar verildi” dedi.

İddianamade İmam Hatiplilerin “sosyal sınıf” olarak değerlendirilmesine de karşı çıkan Emre, “İmam Hatipliler sosyal sınıf olmamalı. Yargıtay’ın en yüksek ceza dairesi olan Ceza Genel Kurulu’nun ‘sosyal sınıf’a ilişkin tanımlamaları var. Bu uymuyor” dedi ve ekledi:

“Robert Koleji mezunu, Üsküdar Amerikan Lisesi mezunu, ENKA mezunu deyin fark etmez. Sosyal sınıf olarak tanımlanamayan bir olguyu, sosyal sınıf olarak kabul edeceksek, yorumdur bu. Ceza yargılamalarında yorum yasaktır.” 

Gülşen

Kaynak, Twitter / Gülşen

Ne olmuştu?

Gülşen’in İstanbul’da verdiği konser sırasında sahnedeyken bir kişi hakkında, “İmam Hatip’te okumuş bence daha önce kendisi, sapıklığı oradan geliyor” şeklindeki sözlerini içeren bir video, sosyal medyada paylaşılmıştı.

Kime söylendiği belli olmayan söz konusu ifadenin yer aldığı videonun yayılmasının ardından Twitter’da #GülşenTutuklansın diye etiket açılmıştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gülşen’in sahnede İmam Hatip Liselilere atıfta bulunduğu sözlerinden dolayı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. maddesi kapsamında resen soruşturma başlatmıştı.

Gülşen 25 Ağustos’ta savcılığın talimatıyla önce Beşiktaş’taki evinde gözaltına alınmış, sonra nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanmıştı. Daha sonra sanatçı konutunu terk etmemesi koşuluyla serbest bırakılmıştı.

Sanatçının avukatı Emek Emre BBC Türkçe’ye daha önce yaptığı açıklamada, “Kesinlikle cümleyi savunmuyoruz. Gülşen Hanım’ın kendisi de bu cümleyi savunmuyor” demiş, bu cümlede ‘sapık’ ifadesi ile kastedilenlerin İmam Hatip öğrencileri ya da mezunları olmadığını söylemişti:.

“Burada Gülşen Hanım’ın söylemi tabii ki maksadını ve kastını aşmış bir şaka, ama söylemin yöneltildiği kişi İmam Hatipli olmadığı gibi, esasen orada şaka konusu edilen unsur İmam Hatip’te okuyanlar değil.

“İmam Hatip ve benzeri eğitim kurumlarında daha öncelerde basına yansıyan ve adliyede belli başlı soruşturmalara ve davalara da konu edilen çocuk istismarına yönelik. Çocuk istismarı yapanların sapıklığından bahsediliyor.”

Gülşen mahkemedeki savunmasında, İmam Hatip Liselilere hakaret etme amacı taşımadığını belirterek, “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum” demişti.

O sırada bir orkestra üyesiyle şakalaştığını kaydeden sanatçı, “En yakın arkadaşımla yaptığım esprinin insanları kışkırtıcı bir şekilde yorumlanmasını kabul etmiyorum. Şakalaşmanın herhangi bir gruba yönelik nefret içerikli olarak algılanması beni çok üzmüştür. Suç işleme kastım yoktur” ifadelerini kullanmıştı.

Yoruma kapalı.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Privacy & Cookies Policy