Fransa’da Ulusal Cephe’nin liderliğine Le Pen’in yerine Jordan Bardella geldi

Fransa’nın aşırı sağ partisi Ulusal Cephe’nin liderliğine ilk kez Le Pen ailesi haricinde biri geçti. Cumartesi günü parti, yeni liderlerinin 27 yaşındaki Jordan Bardella bulunduğunu deklare etti.

Le Pen de bundan sonrasında partisinin parlamento grubuna liderlik edecek. Partinin Ulusal Meclis’te 89 sandalyesi var.

Bu, 50 senelik parti tarihinde bir ilk olacak. Marine Le Pen’in babasının kurduğu partiyi, babasından sonrasında bugüne Marine Le Pen yönetmişti.

Sadece bu isim değişikliğinin partinin ideolojisi ve politikalarında bir değişiklik yaratması beklenmiyor. Zira Marine Le Pen, partinin arkasındaki aslolan güç olarak kalmaya devam edecek. 2027’deki başkanlık seçiminde de partinin talibi olarak tekrardan Le Pen’in yarışması planlanıyor.

Cumartesi günü yeni liderin açıklanmasının peşinden parti kongresinde konuşan Le Pen, politika sahnesinden kaybolmayacağını söylemiş oldu:

“Ulusal Cephe’den dinlence için ayrılmıyorum. Ülkede bana nerede gerekseme olursa orada olacağım.”

Paris’in banliyölerinde İtalyan kökenli yoksul bir aileye doğan Bardella, hemen hemen erişkinlik yıllarında partiye katıldı ve parti içinde hızla terfi etti. Geçen yıl da partinin vekil başkanı oldu.

2019’de Ulusal Cephe’nin Avrupa seçimleri kampanyasını Bardella yürüttü ve elde etmiş olduğu başarı sonrası rakiplerini bile ciddi şekilde etkiledi. Le Pen’e sadakatiyle malum Bardella, “Marine’in bana devrettiği görkemli mirası daha da geliştirmeyi hedeflediğini” söylüyor.

Partinin genç seçmenleri de çekmek için tonunu yumuşattığı bir dönemde bu şekilde genç bir ismin seçilmesi de rastlantı değil. Bardella, partisinin “ırkçılık ve Semitizm karşıtlığıyla ilişkiliolmayan çağıl milliyetçilerinden bulunduğunu” söylüyor.

Sadece Fransa’da politika bilimi uzmanları, partinin ve parti üyelerinin çizgisinin değişmediği görüşünde. Bunun son örneği de parlamentoda siyah vatandaşlara karşı ırkçı söylemde bulunan bir Ulusal Cephe üyesi milletvekilinin iki haftalığına görevden alınması oldu.

Geçen yıl etken parti liderliğinden çekilerek Nisan ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimine odaklanan Le Pen, seçimi rakibi Emmanuel Macron kazandığında partisinin liderliğine geri döndü. Bundan iki ay sonrasında da parlamento seçimlerinde partisinin kampanyasını kendisi yürüttü ve bundan önceki döneme bakılırsa partisine 10 iskemle daha ilave ederek parlamentoda 89 milletvekili kazanmıştır.

Bu, partinin bugüne kadarki en başarı göstermiş seçimi oldu.

Hem aşırı sağın hem de sol partinin son seçimde oylarını yükseltmesi, MAcron’un partisinin parlamentoda çoğunluğu kaybetmesine yol açtı.