Beyaz altının hayatta kalma mücadelesi
Sadece kapıyı araladığınızda adeta gezegenin 7 okyanusu açılır gözlerinizin önüne. Atlantik Okyanusu’ndan yayılan tarifsiz bir his gelir yapışır üzerinize, huzursuzluk yaratır. Etten kemikten yaratılmış insanoğlunun istisnasız kırılganlığını farkına varmasının, hücrelerine bilgece sızma halidir bu kanımca. Hout Bay kumsalının köpüklü dalgalarının ayaklarımın altındaki kumları süpürmesi bu coğrafyadaki gelgit fenomeninin gücü, Benguela akıntısının cenup kutbundaki eriyen buzullardan önüne katmış olduğu soğuk suların merhametsizliği, bana fizyolojik bedenlerimizin tabiat karşısında hâlâ ne kadar zayıf kaldığını hatırlatır. Kâşifler Mariana Çukuru’na indiler, okyanusun en derin bölümünden örnekler topladılar, öteki gezegenlere inceleyebilmek için araçlar ve roketler gökyüzüne fırlatıldı. Sadece lüzumlu teknik donanım olmadan 10 dakikadan daha çok su altında kalamıyoruz değil mi? Fizyolojik bedenlerimizin milyonlarca yıl ilkin evrildiği hali güncellenemiyor adeta, bir tek beynimiz yeni sürümleri kabul ediyor. Sualtında yüzgeçlerimiz çıkmıyor, dünya atmosferi haricinde nefes alamıyoruz.
RIZKININ PEŞİNDEKİ ABALONE AVCILARI
Tüm bu tarz şeyleri düşünürken çatık kaşlı bakışlarını okyanusa dikmiş, sırtında oksijen tankı, elinde paletleri, eprimiş balık adam giysisi içinde bir dalgıç beliriveriyor limanda demirli teknenin havuzluğunda. Bu coğrafyada fizyolojik bedeninin sınırlarını kontrol edenler sanırım bir tek rızkının peşine düşen aç insanoğlu. Tehlikeye düştüklerinde yaptıkları iş yasadışı olduğundan yardım istemek akıllarından bile geçmez. Hayatta kalma mücadelesinde her türlü olumsuzluğu ve tehlikeyi göze alan insanoğlu, Hout Bay’de karşımıza kaçak abalone avcısı olarak çıkar. Daha geçenlerde iki kaçak avcı dip akıntısına kapılarak boğuldu, bir diğeri arkadaşlarının gözünün önünde büyük beyaz köpekbalığı saldırısında yaşamını yitirdi.
Kısıtlı avlanma Abalone yada Afrikaans dilinde perlemoen (incilerin anası) olarak malum Cenup Afrika’nın Atlantik kıyısında bulunan büyük deniz salyangozunun aşırı avlanmadan dolayı türünün tehdit altında olması, yetkilileri deniz kabuklularının avına kota getirmesine niçin oldu. Kısıtlı avlanma sezonu, kapanan balık ve balık yemi fabrikaları bölgede mevcud işsizliği daha da derinleştirdi.
Apartheid süreci sonrası mahalli halk tarafınca kıyı şeridinde zahmetsizce kelp ormanlarının arasından ve kayalardan toplanan abalone; Asya kıtasında köpekbalığı fini ve deniz hıyarı şeklinde statü sembolü olarak kabul görüldüğünden, açlık sınırı altında yaşayan yöre balıkçılarının iştahını kabarttı. Çin’de yükselen orta sınıfın yüksek talebi ile beraber abalone stokları acele tükendi. Ailesinin geçimini sağlamak için dalan kaçak avcılar için abalone bir tek büyük deniz salyangozu olmaktan öte “deniz dibindeki beyaz altın” oldu. Hayatınızı riske atmaya kıymet mi diye soranlara ise “Kimse bu işin hayalini kurmaz. Karada aslına bakarsan açız, açık denizde dalmak tehlikeli sadece yakalanma şansımız düşük. Verimli bir dalışın sağlamış olduğu gelir için bu riski göze almaya kıymet” şeklinde yanıt verilir. Kilosuna yüzlerce dolar ödenen abalone Çin mutfağında hususi gün kutlamalarında, onur konuklarına verilen hususi ziyafetlerde ve Çin Yeni Yıl kutlamalarında aranan deniz ürünlerinin başlangıcında içeriyor. Hatta deniz hıyarı, abalone, köpekbalığı fini ve bazı balıkların yüzme keselerinin yer almış olduğu “Buddha’yı duvardan düşüren lezzet” adındaki yemeğin adını, bir keşişin havaya yayılan enfes yiyecek kokusunu takip ederken birinin bahçesine düşmesinden almış olduğu rivayet edilir. Eğer doğru pişirilirse eti yumuşak ve kremamsı, yeterince iyi marine edilmediğinde ise eti sert, ıslak ve kauçuk kıvamında çiğnenmesi zor bir lokma halini alır. Abalone, Cenup Afrika’da fukara balıkçıların deniz mahsülleri güvecinde (potjie) kullandıkları ucuz bir deniz salganyozu iken günümüzde kişisel kullanım için bile avlanması yasadışı ve büyük cezalara doğal olarak. Kaçak avlanırken yakalananlar 15 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırılabiliyor. Şimdilerde bir tek hususi çiftliklerde yetiştiği iddia edilen abalonelar, yabancı turistlere servis edilmek suretiyle lüks restoranlarda büyük su tanklarının içinde sergileniyor. Kabuğu da dahil kilosu 300 dolardan alıcı bulabiliyor. Restoran sahibinin elindeki “bu abalone yasaldır” yazan satmaca ile hatıra fotoğrafı çektiren satın alan ise toplumsal medyada yayımlamayı düşündüğü fotoğrafın altına yazılacak linç içeren yorumları şimdiden önleme çabasında. Hem statü yaparım hem toplumsal mesajımı veririm duyar kasmaları!
ABALONE MEZARLIĞI
Dünya üstünde bizlere önemsiz gelen alt tarafı bir tür su salyangozunun insanlığın refahı için kıymeti nedir diye sorabilirsiniz. Avlanan her abalonenin üreme olgunluğuna erişmesi için minimum 7 yıl geçmesi gerekiyor. Aşırı avlanma abalone yataklarına tekrardan üretim için kafi zamanı tanımıyor ve türünün devamını tehlikeye sokuyor. Midyeler, deniz tarakları, istiridyeler ve tüm deniz kabukluları suyu filtreler ve temizler. Okyanusların ekosistemleri için dirimsel öneme sahiptirler.
Rızkının ardındaki kaçak abalone avcılarına kızmakla ne okyanusları koruyabiliriz ne de toplumsal adaleti sağlayabiliriz. “Ekonomik gelişme” ve “tüketici kültürü” merkezine alan sistemlere yönelik en derin çözümlemelerden biri toplumsal gözlemci ve çevreci akademisyen Eileen Crist’e ilişkin. “Dönüştürme, yok etme ve metalaştırma girişimlerini meşrulaştırmak için balığı ‘su ürünleri’, hayvanları ‘sürü’, ağaçları ‘kereste’, nehirleri ‘tatlısu’, dağ zirvelerini ‘yüzeyesel jeolojik yük’ ve sahilleri ‘denize nazır’ diye adlandırmaya son vermeliyiz.”
[email protected]
Yoruma kapalı.