Bakan Dönmez muhalefetin ‘istifa’ çağrıları altında TBMM’yi bilgilendirdi, Amasra’daki madende ihmal olmadığını savundu
Güncelleme bir saat ilkin
Ayşe Sayın, Ankara

Kaynak, DHA
Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciası, vakadan sonrasında ilk kez toplanan TBMM’nin ana gündem maddesi oldu.
Maden kazası sebebiyle TBMM Genel Kurulu’na informasyon veren Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, maden ocağında denetim anlamında bir ihmal olmadığını savundu.
Dönmez, kazada yaşamını yitiren işçiler için ailelerine şahıs başı toplam 1,5 milyon liranın üstünde ödeme yapılacağını duyurdu. Genel Kurul’a girişinde karşıcılık milletvekilleri “İstifa edin” çağrısı yapmış oldu.
Maden kazasının arkasından ilk kez toplanan TBMM Genel Kurulu’nda ilk olarak Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bartın Amasra’daki maden kazası ile ilgili informasyon vermek suretiyle kürsüye geldi.
Dönmez’in Genel Kurul’a girişinde, HDP milletvekilleri, “Kaza değil katliam”, “Amasra’da 41, Soma’da 301 madenci katledildi”, “Görevli bakanlar çekilme etsin” dövizi açtı.
Maden kazasının akşam saat 18:10 sıralarında yaşandığını belirten Dönmez, olayın metan gazının boşalmasına bağlı grizu patlaması şeklinde meydana geldiğini söylemiş oldu.
Patlamanın arkasından galeride kısmi yangınlar ve kısmi göçükler meydana geldiğini kaydeden Dönmez, vaka esnasında 110 madencinin bulunduğunu, 58 işçinin sağ kurtarılırken, 41’inin yaşamını yitirdiğini belirtti.
Dönmez, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) 2010’dan bu yana yapmış olduğu 667 milyon liralık yatırımın yüzde 33’ünü iş güvenliğine ayırdığını, Amasra müessesesinde ise 580 çalışan için 16 iş sağlığı ve güvenliği uzmanının görevlendirildiğini, her 37 madenciye bir uzman düştüğünü kaydetti.
Kömür ocaklarının Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafınca yılda minimum 4 kez denetlendiğini belirten Dönmez, “Bu kapsamda TTK Amasra Müessesesi’nin de bu yıl meydana getirilen dördüncü, kısaca son meydana getirilen denetimi 21-27 Ağustos tarihleri içinde yer altı uzmanları tarafınca yerinde gerçekleştirildi. Bu denetimlerde teknik ve yönetimsel düzenlemelere aykırı bir husus tespit edilmemiştir” dedi.
Eylül ayında iç denetimin yapıldığını özetleyen Dönmez, kaza sonrasında altı savcının vakası adli yönden soruşturduğunu anımsattı.
Sayıştay raporu eleştirilerine tepki gösterdi
Maden kazasının derhal arkasından Sayıştay’ın Amasra’daki kömür ocağı ile ilgili ikazlarına ilişkin raporlarla ilgili değerlendirmelere tepki gösteren Dönmez, uyarıların dikkate alınmadığı iddiasının doğru olmadığını savundu:
“Sayıştay, TBMM adına kamu idarelerinin mali etkinlik, karar ve işlemlerini denetlemekle görevlidir. Hal böyleyken 2017 ve 2019 yılları Sayıştay raporlarında yer edinen ‘Solunabilir ve Patlayabilir Tozla Savaşım’ başlığı altındaki hususların dikkate alınmadığı iddiası ortaya atılmıştır. Bu iddiaya ilişkin ölçümler ve kontroller tam yapılmakta ve mevzuatta belirtildiği seviyede tutulmaktadır.
“İkinci olarak, Soma ve Ermenek kazalarından sonrasında mevzuattaki düzenlemelere istinaden TTK’da iyileştirmeler yapılmadığına dair iddialar ortaya atıldı. Tüm müesseselerde bulunan toplam 200 kilometrelik yer altı açıklıklarında ‘yaşam hattı’ tesis edildi. Yer altı ferdi kurtarıcı maske değişiklik istasyonları kuruldu. Tüm iş süreçleri için risk değerlendirme yükümlülüğü getirilmiş, bu husus kurum tarafınca titizlikle takip edilmiştir. Yer altında metan, oksijen, karbonmonoksit, hidrojen sülfür, ısı ve hava hızını ölçen sensörlerin bulunması zorunluluğu da yerine getirilmiştir.”
Sayıştay raporlarında “Kurum degaj yönergesi hükümlerinin titizlikle uygulanması gerekmektedir’ ifadesinin de kamuoyuna yansıdığına işaret eden Dönmez, “Kurum Degaj Yönergesi’ne de gene aynı şekilde riayet edilmektedir. 2020 yılı içinde Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı iş denetçilerince kurum iş yerlerinde tam 26 denetim yapılmış olup, bunun dört tanesi Amasra Taşkömürü Müessesi yeraltı işletmelerinde gerçekleştirilmiştir” dedi.
Dönmez’in bu açıklamaları üstüne karşıcılık sıralarından “Patlama niçin oldu o vakit?” sesleri terfi etti.
‘Madende kara kutu var, ihmal var ise gereği yapılacak’
Fatih Dönmez, yeraltı tüm emek harcama alanları ve giriş-çıkış alanları metan, oksijen, karbondioksit, karbonmonoksit, hidrojen sülfür, ısı ve hava hızı ölçümleri ile 24 saat süresince devamlı izlendiğini ve kayıt altına alındığını belirterek, “Şu demek oluyor ki o işletmemizde, aynı uçaklarda olduğu benzer biçimde kara kutumuz var. O ana kadar gerçekleşen tüm ölçümler, aşağı ve yukarıdaki görevlilerin arasındaki her tür telsiz ve telefon hitabı kayıt altında. Bunların hepsi de araştırma ve denetime doğal olarak olacak. Hiçbir endişeniz olmasın, en küçük bir ihmal var ise gereği yapılacak” diye konuştu.
Maden ocaklarında yüzde 1 oranında metan bulunması durumda patlatma yapılmadığını, 1,5 metan olması halinde güvenlik amaçlı elektriklerin kesildiğini, yüzde 2 metan bulunması durumunda da madencilerin emek harcama ortamından tahliye edildiğini kaydeden Dönmez, şu detayları paylaştı:
“Kazadan önceki son kayıtlar incelendiğinde, ortamdaki metan gazı oranı ilkin yüzde 1,5 seviyesine ulaşmış, saat 18:05 sularında güvenlik amaçlı elektrik kesilmiştir. Saat 18:09’da ise son kayıt, havadaki metan oranının yüzde 1,69 olarak ölçüldüğünü göstermektedir. 18:09’dan sonrasında kayıt alınamadı. Tüm değerlendirmelerimiz o saatten sonrasında, bu patlama 18:10 sularında ulaştı. Patlama anındaki metan seviyeleri, merkezi gaz seyretme sisteminde ölçülen bu. Şimdi teknik birimler, bilirkişiler, yukarıda kayıtlarda bu değerleri tek tek değerlendirecek.”
‘Ailelere 1,5 milyon lira üstünde ödeme yapılacak’
Kazayla ilgili sorumluların cezalandırılacağını kaydeden Dönmez, kazada yaşamını yitiren işçilerin yakınlarının mağdur edilmeyeceğini söylemiş oldu:
“AFAD, TTK, Türk-İş Sendikası, Emek verme ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’mız ve Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığımız tarafınca şahıs başına toplam 1,5 milyon liranın üstünde bir ödeme yapılacaktır. Halihazırda bu ödemeler de yapılmaya başlanmıştır. Gene kazanın meydana geldiği ilk andan itibaren devletimiz tüm kurum ve imkanları ile Bartın’daydı. Sıhhat Bakanlığı’mız, 15 UMKE timi, 262 personel, 51 ambulans ile 2 tayyare ambulans ile kazazedelerin ilk sıhhat müdahalesini ve hastanelere sevkini gerçekleştirmiştir. Öte taraftan birazcık ilkin de ifade ettiğim benzer biçimde, şehitlerimizin ödemelerine başlandı. Süreç en kısa süre içinde tamamlanacaktır. Şehitlerimizin emaneti bizimdir. Madenci kardeşlerimizin evlatları bizim emanetimizdir. Eğitim, sıhhat, iş bulma benzer biçimde ihtiyaç duyulan her türlü desteği kendilerine vereceğiz.”
CHP Grup Başkanvekili Hususi: 41 can ölmüş; tek gözaltı, tutuklama, çekilme yok
Bakan Dönmez’in Meclis’i bilgilendirmesi sebebiyle içtüzük hükümleri gereği siyasal parti gruplarının temsilcileri de söz aldı. Parti grubu adına kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Özgür Hususi, vakadan sonrasında tek bir gözaltı ya da çekilme olmamasını eleştirdi:
“41 can ölmüş. Civciv değil. Bir tane gözaltı, tutuklama yok. Bir görevden el çektirme yok. Bir açığa alma yok. Yazıklar olsun. Gelip de burada pişkinlik yapmak var. O altı savcıya da denetleme kuruluna da görevinizi yapın diyorum. Fakat sizde şu kadar onur var ise çekilme edin diyorum. İstifa edin.”
Bakan Dönmez’in, patlamanın yaşandığı maden ocağını 24 gün ilkin ziyaret ettiğinde “2013’te Soma kazasının arkasından aldığımız tedbirlerle, iş kazaları bıçak benzer biçimde kesildi” söylediğini anımsatan Hususi, “Sayın Bakan, Soma’dan bugüne 673 madenci öldü Türkiye’de. İki tane Soma daha oldu, 2 tane de Amasra oldu, Soma ile Amasra içinde” dedi.
‘Amasra’nın sorumlusu üçlü kararname, isim açıklayın derseniz Erdoğan’
Hususi, maden kazasıyla kazasıyla ilgili “Kim görevli?” tartışmalarına ilişkin ise şu görüşleri dile getirdi:
“Şimdi gelelim. ‘Ben miyim sorumlusu…’ Yok, üç tane söyleyeyim sizden ilkin görevli; Recep Tayyip Erdoğan, Berat Albayrak, Binali Yıldırım. Niçin görevli bu beyler? Bu beyler üçlü kararname ile Kazım Eroğlu’nu bu kurumun başına getirmekten, Genel Müdür yapmaktan görevli. Kim Kazım Eroğlu? Kozlu maden kazasında 8 işçi öldü ya, o işten 4 yıl hapis cezası almış dikkatsizliği, kusuru yüzünden. Sonrasında o ceza iyi halden, kravat taktı diye 3 yıl 4 aya, sonrasında 24 bin TL para cezasına, sonrasında kendisini buraya atamışsınız, maaşından taksit taksit kesmişsiniz. Ek olarak çifte de maaş bağlamışsınız… Bununla beraber genel müdür yapmışsınız. O halen görevde. Amasra’nın sorumlusu kim derseniz üçlü kararname. Fakat bir isim söyle derseniz, Recep Tayyip Erdoğan. O adamı oraya atayan.”
AKP Grup Başkanvekili Tunç: Demek ki bir yerlerde eksiklik var
AKP Grup Başkanvekili ve bununla birlikte Bartın Milletvekili olan Yılmaz Tunç ise 2014’deki Soma’daki maden kazasının arkasından kurulan Meclis Araştırma Komisyonu’nun önerileri doğrultusunda oldukca sayıda düzenleme yapıldığını, önlemler alındığını anımsattı.
Tunç, “Bu alınan tedbirlere karşın, rapordaki tavsiyeler doğrultusunda meydana gelen uygulamalara karşın bu kazaların devam ediyor olması, demek ki bir yerlerde eksiklik var, bunu gösteriyor” dedi.
Maden kazalarıyla ilgili araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergeyi Meclis Başkanlığı’na sunduklarını anımsatan Tunç, “Hem TBMM’nin araştırması hem yargının soruşturması hem de yapılacak yönetimsel soruşturmalar neticesinde hadisenin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılacağından asla kimsenin şüphesi olmasın” görüşünü dile getirdi.
Tunç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “alınyazısı planı” sözlerine ise şu ifadelerle “açıklık” getirdi:
“ Cumhurbaşkanımızın ‘alınyazısı’ ile ilgili cümlesini burada çarpıtanlar oldu. Yazgı, tedbire engel değildir. Cumhurbaşkanımızın orada ifade etmiş olduğu ilk olarak şudur; ‘Hiçbir etkinlik insan yaşamının önüne geçemez. Bu mevzuda alınması ihtiyaç duyulan tedbirlerin kesinlikle alınması gerekir. Almayanlarla ilgili olarak da lüzumlu soruşturmaların yapılması gerekir’ diyor. Ilkin tedbirden bahsediyor.”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Dervişoğlu: Amasra’daki alınyazısı planı niçin Hamburg’da kalımlı olmuyor?
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Amasra’da yapmış olduğu “Yazgı planına inanırız” sözlerine tepki gösterdi.
Dünyanın en büyük kömür rezervine haiz Almanya’nın madenlerinde can kayıplarının son aşama azca bulunduğunu belirten Dervişoğlu, “Son 12 yılda madenlerde ölen işçi sayısı Almanya’da 10 iken, Türkiye’de 1000’den fazla ise bunun sebebi kaderin planı değil iktidarın plansızlığıdır. Soruyoruz, niçin Hans ölmüyor da Hasan ölüyor? Zonguldak’taki yazgı, Soma’daki fıtrat, Amasra’daki alınyazısı planı niçin Hamburg’da, Münih’te, Köln’de kalımlı olmuyor” sorularını yöneltti.
HDP’li Kemalbay: Olursa olsun planıyla karşı karşıyayız
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay ise maden kazalarının “fıtrat,
alınyazısı planı” denilerek geçiştirilemeyeceğine dikkat çekti.
Sayıştay raporlarında grizu patlamasının “geliyorum” söylediğini kaydeden
Kemalbay, buna karşın hiçbir tedbir alınmadığını savundu:
“Bakın, Sayıştay raporlarında ‘Grizu patlaması geliyorum’ diyor,
raporlar, bağıra bağıra patlamanın olacağını söylüyor, buna karşın
tedbir alınmıyor. Yaşamını yitiren madencilerin ailelerine ‘Bizi
patlatacaklar’ demesinden de anlaşıldığı benzer biçimde, iş yerindeki tehlikenin
işçiler de bilincinde fakat onların sesini kimse duymuyor. Yazgı planı
değil, iktidar eliyle yerinden edilen Soma yargıçlarının burada söylediği
benzer biçimde ‘Olursa olsun’ planıyla karşı karşıyayız.”
MHP’li Durmaz:Detaylı soruşturma mühim
MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz ise kazanın adli ve yönetimsel
açıdan tüm boyutlarıyla araştırılacağını dile getirdi:
“Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca başlatılan soruşturma
kapsamında tüm arama ve el koyma işlemlerinin tamamlandığı
bilgisine ulaştık. Normal olarak giden canlarımız geri gelmeyecek, acılar
silinmeyecek. Lakin kafalarda sual işareti kalmaması, ihmal yada
kusur var ise bunun ortaya çıkarılması ve sorumluların tespit edilmesi
açısından bu detaylı soruşturma son aşama önemlidir. Grizu patlaması
söz konusuysa, sensörlerin durumu ve ölçüm meydana getiren teknik
elemanların değerlendirmeleri kesinlikle incelenecektir.”
TİP Başkanı Baş’tan Dönmez’e: “Fotoğraf çektirdiğin insanların yarısı yok, gezinsel seyahat mi yaptın?”
Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ise Bakan Dönmez’in 41 kişinin yaşamını yitirdiği Amasra’daki maden ocağına yapmış olduğu ziyareti anımsatırken, fotoğraf çektirmiş olduğu işçilerin birçoğunun artık hayatta olmadığına dikkat çekti.
Dönmez’in hitabı süresince, “Vallahi billahi bizim suçumuz yok” haricinde bir şey söylemediğini kaydeden Baş, düzgüsel bir ülkede “çoktan çekilme etmesi ihtiyaç duyulan bakanın hala koltuğunda oturduğunu” söylemiş oldu:
“Düzgüsel bir ülkede olsak, çoktan çekilme etmesi ihtiyaç duyulan; Japonya’da olsak harakiri yapması ihtiyaç duyulan fakat maalesef AKP Türkiye’sinde hala bakan koltuğunda oturan kişiye sormak isterim: Bir ay ilkin Amasra’ya gittiniz değil mi? Sayıştay, bu raporları yazdı, önünüze koydu değil mi? ‘Şu Sayıştay raporlarının gereğini yaptınız mı?’ diye sorsaydı bu 41 işçi bugün yaşardı. Bu olasılık bile bir insanoğlunun çekilme etmesi için kafi. Gezinsel seyahat mi yaptın? Fotoğraf çektirdiğin insanların yarısı yok bugün. Hala koltukta oturuyor.”
Yoruma kapalı.