Ağaçlar’a Takılıp; Orman’ı Gözden Kaçırmak…
Enflasyon’ un, adeta “ yukarılara doğru rutine bağlandığı “ bir vasatta, temel görevi “ fiyat istikrarını sağlamak” olan TCMB’ nin, herhalde, rutin’e bağlanmış; biteviye tekrarlanan duruş ile politikalarını tekrardan gözden geçirme zamanıdır. Mevcut konum edişler ile kırılamayan; önü alınamayan Enflasyon Sarmalı(Kısır Döngüsü) ile mücadelede yitirilen her an’ ın; kullanılmayan her fırsat/opsiyon’ un eleştiri önemi artmaktadır. Üç haneli manşetlere yönelen yukarı yönlü artışlarda, yeni tipoloji ve yapışkanlık/ katılık düzeyleri’ ne geçilmekte; gidişatı normale çevirme ve sürdürülebilir enflasyon oranları ile yola devam etme işi daha güç ve zahmetli ( maddi ve içsel planda ) hale gelmektedir.
Geçerli küresel-ulusal konjonktür gözönüne alındığında; tüm ekonomik sorunları aniden çözebilecek “kudretli kurum” ve ortaya konulabilecek “sihirli çözüm” beklentilerinin gerçekçi ve insaflı olmadığı açıktır. Üstelik, zor zamanlarda, ekonomilerde daha evvelde varolan zayıflık ve kırılganlıklar oran ve dairesinde farklılaşan güçlük ile zararların yaşandığı da bir başka acıtıcı gerçektir. O bakımdan, her iktisat ve ilgili karar vericiler, genel fotoğraf içinde kendi renk ve gölge dokunuşlarını, ustalıklı fırça dokunuşları ile geliştirmeye; kuvvetlendirmeye devam etmek durumundadırlar. Kompozisyon genel bütünlüğü içinde detaylı; örneksiz dokunuşlar mühim olmak ile beraber, “ ayrıntı ile vakit kaybedip, bütünü ıskalama “ risk ve tuzağına karşı her daim uyanık olmak gerekir; ama, her açıdan bugünler, “resim karşısında kollarını kavuşturup seyretme-ahkam kesme zamanı” değildir! İlaveten, “ağaçlar’ ı öne çıkarıp; orman’ ı ıskalama” lüksüne ayrılacak yer; harcanacak vakit kalmamıştır, kanısındayız.
Bu kapsamda, TCMB faiz karar metninin üçüncü paragrafının derhal başlarında yer edinen ( rutinleşmiş) bir ifadede, “ turizm kaynaklı iyileşmeler “ den söz edilmektedir. Turizm sektörünün ülke ekonomisi bakımından üstlendiği rol ile sağladığı katkılar açıktır. Nitekim, bu kulvardaki gelişmeler, ağırlıkla, “turist sayısı” ve “turizm geliri” kalemleri temelinde takip edilmektedir. Bu seneye ilişkin güncel veriler, geçen yıl ile karşılaştırıldığında, gezgin sayısında ve gezim gelirinde aynı sevindirici artış oranına ( 2.5 kat ) işaret etmektedir ki; ümidimiz sevindirici yükselişin, artarak senenin tamamında sürmesidir. İşte bu aşamada dikkate alınması ihtiyaç duyulan ve “resmin tamamını ilgilendiren” mühim bir perspektife dikkat çekilmelidir:
Ziyaretçi sayısı ve gezim gelirleri artarken, ülkemize gelenlerin( döviz getirmesi beklenenler) şahıs başına yaptıkları harcama miktarı düşmüştür. % 12’ ye yaklaşan bir düşüş ile( 90 dolar ) şahıs başına gezim harcanması yalnız 699 dolar düzeyine gerilemiştir. Sektörel rakibimiz İspanya için aynı sayı; 1225 dolar düzeyindedir ve ülke bu durumu geliştirecek acil bir gezim fiil planı tartışmalarını gündeme derhal taşımaktan geri durmamıştır.
Enflasyon ile kalıcı ve etkin mücadelenin en mühim iki cephesi; Cari Denge ve Kur Geçişkenliği kulvarlarında mesafe alabilmek için SÜRDÜRÜLEBİLİR-REKABETÇİ TURİZM yapılandırılmasına muhtaç olduğumuzu unutmadan; “ büyük orman’ ı; sıhhatli ve verimli kılarak göz önüne almak “ mecburiyeti altındayız. “ Daha çok ziyaretçi/daha azca şahıs başına harcama( kazanç ) “ formülü ile bu durumun gereği yerine getirilemez; bu durumun ilerleyen bir eğilim olmasına olanak tanınamaz! Her alanda olduğu suretiyle, ülkemiz, bilhassa gezim kulvarında; “ sürümden kazanma “ kolaycılığına teslim olması imkansız; “ ucuz fiyat “ anaforuna kapılmasına cevaz verilemez. Ürünler için söz mevzusu edilen “ ihracat kilo kıymeti “ başta olmak suretiyle “ Dış Tecim Endeksleri “ nin, potansiyeli daha yüksek Hizmetler ailesine dahil Gezim sektörü de ilgilendiriyor olduğu/olması gerektiği hatırlanmalı; icabı için derhal konum edilmelidir. Ek olarak, “ İhracat Yöntemiyle Fakirleşme (İ.Y.F.) “ dinamiklerine karşı her zamankinden fazla dikkatli ve uyanık bulunma ve Hizmetler-Gezim sektörünün de bu cümleden bulunduğunu hatırlamanın tam zamanıdır. ( * )
“Ucuzcu-herşey dahilci gezgin“, “markasız-emtialaşmış ihraç malı“ benzer biçimde günü kurtarıcı kimi formül ve akışlar, büyük potansiyel ve güçlü hedeflerin ülkesi Türkiye’ nin önünü açacak; nefesini uzun erimli genişletecek imkanlar içinde sayılmamak gerekir.
( *) Bkz. 16.01.2022 tarihindeki “ Ortadaki İ.Y.F. Kuyusuna Dikkat! “ başlıklı yazımız.
Yoruma kapalı.