Adnan Oktar: 8658 yıl hapis cezasına çarptırılan ‘organize suç örgütü lideri’

11 Temmuz 2018

Güncelleme 3 saat ilkin

Adnan Oktar ve kedicikler

Kaynak, A9 TV/FACEBOOK

Adnan Oktar ve grubuna yönelik davada verilen kararın istinaf mahkemesi tarafınca usulden bozulmasının arkasından 72’si tutuklu 215 sanığın tekrardan yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme 16 Kasım 2022’de Adnan Oktar’ı 8 bin 658 yıl hapis cezasına çarptırdı.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına, Oktar’ın da aralarında bulunmuş olduğu tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Davaya ilişkin sonucu açıklayan mahkeme heyeti, sanık Adnan Oktar’ı “teşkilat yöneticiliği”, “cinsel istismar”, “eğitim hakkının engellenmesi”, “eziyet”, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak” ve “kişisel verilerin kaydedilmesi” suçlarından toplamda 891 yıl hapse çarptırdı.

Kurul ek olarak, Oktar’ın yönetici konumunda bulunmuş olduğu için öteki sanıkların cezalarıyla beraber toplamda 8 bin 658 yıl hapisle cezalandırılmasına karar verdi.

Mahkeme, teşkilat lideri oldukları iddiasıyla yargılanan sanıklar Alev Babuna, Aylin Atmaca, Ayşegül Hüma Babuna, Bora Yıldız, Ulviye Didem Ürer, Yeliz Sucu, Merve Büyükbayrak, Sinem Hacer Tezyapar, Tarkan Yavaş, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Mehmet Noyan Orcan ve Fatma Ceyda Ertüzün’e de ayrı ayrı 8 bin 658 yıl hapis cezası verilmesine hükmetti.

Davanın geçmişi

Adnan Oktar, mali suçlar şubesine bağlı polisler tarafınca Temmuz 2018’de ilkin gözaltına alınmış sonrasında da tutuklanmıştı.

78’i tutuklu 236 sanığın yargılandığı dava Eylül 2019’da başlamıştı.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ocak 2021’de açıklamış olduğu sonucunda, teşkilat yöneticisi olmak suçundan yargılanan Adnan Oktar ve öteki sanıklara ayrı ayrı 9 bin 803 yıl 6 ay hapis cezası verilmesine hükmetmişti.

Mahkeme 107 sanığa “teşkilat üyeliği”, “örgüte üye olmak”, “gerçeğe aykırı mal bildirme”, “örgüte yardım etme”, “suçluyu kayırma”, “ruhsatsız tabanca taşıma” ve “tehdit” suçlarından değişen miktarlarda hapis cezası vermişti. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan 12 sanığa “örgüte üye olmak” suçundan 11 ay 7’şer gün hapis cezası veren mahkeme, bu sanıklarla ilgili hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasını karara bağlamıştı.

İstanbul Bölge Adalet sarayı Mahkemesi 1. Ceza Dairesi ise Adnan Oktar organize suç örgütüne yönelik davada mahalli mahkemece verilen hükmü usulden bozmuştu. İstinafın bozma kararıyla 68 sanığın, tutuklulukta geçirdikleri süre ve haklarındaki hükümlerle ilgili bozma sebepleri dikkate alınarak tahliyelerine karar verilmişti.

‘İslami yaratılış’ teorisi

Adnan Oktar, son 25 yılda adı değişik soruşturmalar, suçlamalar ve açıklamalarla gündeme gelmiş bir şahıs.

Son yıllarda ise bilhassa “kedicikler” olarak malum ve yapılanması içinde “hanım bacılar” olarak anılan kişilerle yapmış olduğu tv programlarıyla öne çıkıyordu.

Yapmış olduğu konuşmalarda “İslami yaratılış” adını verdiği teoriyi korumak için çaba sarfeden ve Darwin’in evrim teorisini çürüttüğünü öne devam eden Oktar hakkında 1999 senesinde da bugünkü benzer biçimde teşkilat suçlamasıyla dava açılmıştı.

Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandığı o dava kapsamında verdiği ifadeler, yapılanmasının ilk yıllarına ilişkin de ışık tutuyor.

Adnan Oktar

Kaynak, ADNAN OKTAR / FACEBOOK

1956 senesinde Ankara’da doğan Oktar, 1979 senesinde Mimar Sinan Güzel Sanatlar Akademisi’ne girdikten sonrasında kendi ifadesine bakılırsa “Adnan Hoca Grubu” isminde yapılanmasını da burada yapmaya başladı:

“1979-80 yıllarında Adnan Hoca Grubu olarak malum örgütlenmeyi tek başıma yapmaya başladım. O dönemde Yasin Gürlek ve 2-3 şahıs daha benim yanımda idi. Ondan sonra Akademi öğrencileri arasından 20-25 kişilik bir grup oluşturdum. Gürlek halen benim müridimdir sadece teşkilat içinde bir görevi yoktur.”

Said-i Nursi öğretileri ile hareket ettiğini söylemiş oldu

Adnan Oktar, “Harun Yahya” isminde web sitesinde Mimar Sinan yıllarına ilişkin şunları konu alıyor:

“Güzel Sanatlar Akademisi, Fındıklı. Orayı gözüme kestirdim, orası oldukça iyiydi. Hem Marksistlerin oldukça yoğun olduğu bir yer, doğrusu tamamen onların hakimiyetindeydi, hem de sanatın kalesi. Üstad Said-i Nursi Hazretleri de, sanat, marifet ve ittifakla karşı savaşım vereceğiz diyor, ateizme karşı. Ben tam yerine gidiyorum o süre dedim.

“Üçüncü olarak kazandım. Okul benim için oldukça uygundu. Imalathane emek vermesi vardı, devam mecburiyeti doğrusu o denli kontrollü değildi. Sabahtan akşama kadardı okul. Açıktı imalathane de, doğrusu inanılmaz kolay etkinlik yaptım Tanrı’a şükür. Darwinizm ile ilgili kitaplar dağıttım. Bildiri yaptım, anlattım. Okul iyice doyduktan sonrasında, doğrusu kanaatim ulaştıktan sonra, ben dedim, şimdi Felsefe kısmına geçeyim İstanbul Üniversitesi’nin. Üniversite imtihanlarına girdim. Orası da gene ilk tercihimdi, orayı da kazandım. Orada da faaliyetlerime başladım, devam ettim. Fakat baktım ki, fert fert anlatmaktansa kitap olarak anlatmak daha etkili olacak, daha geniş kitlelere yönelecek. O süre kitap yazmaya karar verdim.”

Adnan Oktar, Mehmet Şevket Eygi ve Şeyh Kıbrısi

Kaynak, harunyahya.org

1987’de Harun Yahya takma adıyla “Yahudilik – Masonluk” isminde bir kitap yazan Oktar kendi ifadelerine bakılırsa bu kitap yüzünden tutuklandı ve 9 ay cezaevinde kaldı.

Cezaevi sonrasında ise “şizofreni” teşhisi ile Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde 10 ay kalan Oktar, Adli Tıp Kurumu’nun teşhisi “İdealist Pasoniye” (liderlik hezeyanına haiz) çevirmesiyle tahliye oldu.

Oktar gene “Harun Yahya” isminde web sitesinde, akıl hastanesi sürecine ilişkin de şunları konu alıyor:

“Abdülhamit devrinden kalma eski bir binada 300 tane katliam işlemiş akıl hastasıyla birlikte, bahçeye çıkamayacak, telefon edemeyecek şekilde orada tutuldum, ki o süre katliam işlemiş akıl hastaları bile dışarıda geziyordu, fakat bana bu yasaktı, hatta hemşirelerle, doktorlarla görüşmem de yasaktı benim, doğrusu öyleki bir durum vardı.”

1991 senesinde, 35 yaşlarındayken Bilim Araştırma Vakfı’nı kuran Adnan Oktar’ın yapılanması bu yıllarda büyümeye ve yapılanmasındaki kişiler de “Adnan Hocacılar” olarak anılmaya başlandı.

DGM yargılaması ve ‘şantaj’ iddiaları

1999 senesinde bir kez daha tutuklanan Adnan Oktar hakkında o dönemde başlatılan DGM yargılaması iki yıl sürdü.

Bu zamanda adı minimum Adnan Oktar kadar dile getirilen iki şahıs, Oktar Babuna ve Adnan Oktar ile alakalı iddiaları ile manken Ebru Şimşek’ti.

Şimşek’in şantaj iddiaları 26 Kasım 1999 tarihindeki Özgürlük gazetesinde yer almıştı:

”Beni rezil edeceklerini söylüyorlardı. Bu yüzden bazı müritlerle ilişki oluşturmak zorunda kaldım. Adnan Oktar’la tanıştırıldım ve onunla da ilişki kurmam istendi. Soyununca fıtığını gördüm. Oldukca kötü oldum ve kaçtım”

Bugün meydana getirilen operasyonda gözaltına alınan Oktar Babuna’nın adı, DGM yargılaması döneminde de sıkça dile getirilmişti.

Beyin cerrahı olan Babuna’nın kendisi benzer biçimde tabip olan babası Cevat Babuna’nın, oğlunu yapılanma içinden “kurtarmak” için verdiği savaşım de bu yıllarda medyada yer almıştı.

Adnan Oktar gözaltında

Kaynak, DHA

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da destekliyordu

Adnan Oktar yapılanması, 90’lı yıllardan itibaren meşhur ailelerin evlatlarının gruba iştirak etmesi ile de dikkat çekti.

DGM yargılaması esnasında, “mürit” olarak tanımlanan bazı kişilerin ailelerinden meşru olmayan yollarla gelir elde edilmiş olduğu iddiaları da dile getirildi.

Adnan Hoca, 2011 senesinde kurduğu A9 televizyonunda “adam kardeşler” ve “hanım bacılar” ile yapmış olduğu müzikli programlarla daha çok kamuoyu önüne gelmeye başladı.

Radyo ve Tv Üst Kurulu da gündemine almış olduğu bu yayınlarla ilgili “Reyting kaygısıyla genç kızların cinsel meta olarak kullanılmaktan kaçınılmadığı, toplumun etik değerlerini yozlaştıran bu tutumun ve aşırı dekolte giyim tarzının Adnan Oktar tarafınca normalleştirilmeye çalışmış olduğu” ifadelerinin yer almış olduğu bir rapor yayımladı.

Dini içerikli konuşmalarında Said-i Nursi’ye sık sık atıflar meydana getiren Adnan Oktar’a Nur cemaati genel anlamda mesafeli yaklaşıyor.

Refah Partisi döneminde Necmettin Erbakan ile yakınlaşan Oktar, son dönemde kendisine ilişkin gösterim organlarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı da destekleyen mesajlar paylaşıyordu.

Adnan Oktar niçin devamlı ‘İngiliz derin devleti’ diyor?

63 yaşındaki Adnan Oktar, operasyon sonrası sıhhat kontrolünden geçirilmek suretiyle getirilmiş olduğu hastanede, gözaltı için “İngiliz derin devletinin oyunu” cümlesini kullandı.

Oktar, 2017 yılı Mart ayında gösterilen “İngiliz Derin Devletinin İçyüzü” isminde kitapta bu değerlendirmesinin sebepleri hakkında ipuçları veriyor.

Harun Yahya mahlasıyla kaleme alınan kitabın ön sözünde şu ifadeler içeriyor:

“Dünyanın son 200 senelik zamanı yakından incelendiğinde, dünya genelinde gerçekleşen köktencilik değişimlerin; kurulan yada yıkılan devletlerin; milyonlarca cana mal olan savaşların; komünizm, yırtıcı kapitalizm, anarşizm, Darwinizm benzer biçimde belaların; etik çöküntü ve dejenerasyonların arka planında bir “üst aklın” olduğu derhal fark edilmektedir. Sadece gariptir ki derhal asla kimse, bu yapılanmanın adını koyamamıştır. Bu gizli saklı yapılanma, İNGİLİZ DERİN DEVLETİ’dir.”

Adnan Oktar, İslami yaratılış teorisi ile İngiliz bilim adamı Charles Darwin’in Evrim teorisini çürüttüğünü iddia ediyordu.

harunyahya.org'da yayımlanan ve "Yaratılış Atlası"ndan bir örnek

Kaynak, harunyahya.org

Oktar’ın savunduğu yaratılış terimi nedir?

Adnan Oktar, “Yaratılış Atlası” kitabında canlı türlerinin evrimle değil yaratılış ile dünyaya geldiğini korumak için çaba sarfediyor ve evrim teorisini ‘Darwin’in senaristliği’ olarak tanımlıyor.

Binlerce parasız nüshası ABD ve Avrupa’daki üniversiteler ile akademisyenlere gönderilen kitapta, resimli örneklerle, bazı canlıların “yüz milyonlarca yıl içinde dahi değişmeyen formlarına” yer veriliyor.

Bu sav ile evrimin “hayal olduğu” teorisi anlatılıyor.

2008 senesinde bir belgesel için BBC’ye konuşan Adnan Oktar, Darwinizm için “terörizmin deposu” demişti.

line

Yoruma kapalı.

This website uses cookies to improve your experience. We'll assume you're ok with this, but you can opt-out if you wish. Accept Read More

Privacy & Cookies Policy